GMO Temsilcisi Onur Aydın, Gıdada Yapılan Hileleri Tek Tek Anlattı

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Yardımcı İl Temsilcisi Onur Aydın, gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş vakalarına dikkat çekerek, gıdada yapılan hileleri tek tek anlattı.

GMO Temsilcisi Onur Aydın, Gıdada Yapılan Hileleri Tek Tek Anlattı

Doğu Postası’na özel açıklamalarda bulunan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Yardımcı İl Temsilcisi Onur Aydın, gıda ürünlerinde artan taklit ve tağşiş vakalarına dikkat çekerek, sahte köy ürünlerinden kimyasal katkılı sütlere, değersiz baharatlardan hileli et ürünlerine kadar geniş bir yelpazede yapılan gıda hilelerini anlattı.

“Taklit ve Tağşiş En Yaygın Hile Türleri”

Aydın, gıda hilelerini taklit ve tağşiş olmak üzere iki ana başlıkta değerlendirdiklerini ifade etti. Taklitin ürünün aslında sahip olmadığı özellikleri taşıyormuş gibi sunulması olduğunu belirten Aydın, “Bölgemizde en yaygın örneklerden biri, eser miktarda keçi sütü bulunan dondurmaların ‘tamamen keçi sütünden üretilmiş’ gibi pazarlanması ya da gezen tavuklardan elde edilmeyen yumurtaların ‘köy yumurtası’ adıyla satılmasıdır” dedi.

Vatandaşların doğal ve sağlıklı ürünlere yönelmesinin bu tür hileleri daha da yaygınlaştırdığını belirten Aydın, “Kentte yaşayan insanlar sağlıklı beslenemediklerini düşündükleri için doğal ürünlere yöneliyorlar. Ancak köy nüfusunun yüzde 10’un altına düşmesi, genç nüfusun köylerde neredeyse kalmaması nedeniyle bu kadar ‘köy ürünü’ nereden geliyor, sorgulamak gerekiyor” diye konuştu.

“Sokakta Satılan Sütlerde Natamisin Tehlikesi”

Aydın, çiftlik ve mandıralarda kalitesiz bulunan sütlerin market raflarına giremediğini, bu sütlerin sokakta “köy sütü” adıyla satıldığını söyledi. Aydın, soğutma ünitesi olmayan araçlarda taşınan bu sütlerin çabuk bozulduğunu ve dayanıklılığını artırmak için natamisin gibi kimyasalların eklendiğini belirtti.

“Salçada Kimyasal Tehlikesi”

Bölgede salça sezonunun başlamasıyla birlikte, “ev salçası”, “köy salçası” gibi adlarla satılan ürünlerde de koruyucu kimyasallara sıkça rastlandığını söyleyen Aydın, “Birçok ürünün analizini şahsen yaptırdım. Kontrolsüz, sokakta açıkta satılan gıdalar taklit ve tağşiş açısından son derece risklidir” ifadelerini kullandı.

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Yardımcı İl Temsilcisi Onur Aydın
“Bitkisel Yağ, Glikoz, Nişasta… Gıdada Tağşiş Her Yerde!”

Aydın, gıda ürünlerinde yapılan hilelerin başında tağşişin geldiğini belirterek, yaygın örnekleri tek tek sıraladı. Tağşişin, ürün maliyetini düşürmek adına yapılan ancak hem tüketiciyi kandıran hem de halk sağlığını tehdit eden bir yöntem olduğunu vurgulayan Aydın, şu ifadeleri kullandı:

“Tağşiş, bir gıdanın içindeki pahalı bileşenin çıkarılıp yerine ucuz bir bileşenin konulmasıdır. Bu durumla ne yazık ki pek çok üründe karşılaşıyoruz. Örneğin sütlerde doğal süt yağı alınarak yerine bitkisel yağ katılıyor. Görünüşte süt gibi ama içeriği tamamen farklı.”

Balda yapılan hileye de dikkat çeken Aydın, “Bal diye satılan pek çok üründe glikoz şurubu kullanılıyor. Bu şekilde seyreltilmiş bal, orijinalmiş gibi piyasaya sürülüyor.” dedi.

Zeytinyağında da benzer bir yöntemin uygulandığını aktaran Aydın, “Zeytinyağı, daha ucuz bitkisel yağlarla karıştırılıyor. Ambalajı, rengi aynı ama içeriği tamamen tağşişli. Tüketici zeytinyağı aldığını sanıyor ama aslında karışım yağ alıyor.”

Baharatlarda ise çok daha tehlikeli uygulamaların olduğuna dikkat çeken Aydın, “Pul biber gibi ürünlere sudan boyası katılıyor. Baharatlarda ise değersiz yapraklar öğütülerek tekstil boyası ile renklendiriliyor. Bu maddeler insan sağlığına zararlı kimyasallar içerebiliyor.”

Et ürünlerinde tağşişin daha da ileri gittiğini söyleyen Aydın, “Sosis ve salam gibi ürünlerde sakatat, iç organ, jelatin ve soya kullanılıyor. Bu maddeler etin yerine geçmiyor ama maliyeti ciddi oranda düşürüyor.”

Süt ürünlerinde de benzer hilelerin yapıldığını belirten Aydın, “Yoğurda kıvam vermek için bitkisel yağ, jelatin ve nişasta kullanılıyor. Peynirlerde ise özellikle tulum ya da Antep peynirinde nişasta karıştırılıyor, hatta tarihi geçmiş peynirler eritilerek yeniden ürün haline getiriliyor” dedi.

Tatlılarda dahi tağşişe rastlandığını belirten Aydın, “Bazı tatlılarda fıstık yerine bezelye ya da ıspanak gibi ürünler kullanılıyor. Renk benziyor ama ne aroma var ne de besin değeri” ifadelerini kullandı.

Sade yağlarda da benzer uygulamalara dikkat çeken Aydın, “Sade yağ adı altında yabancı menşeli bitkisel yağlar karıştırılarak satılıyor. Bu hem tüketiciyi kandırmak hem de halk sağlığını tehlikeye atmaktır” diye konuştu.

“Gıda Hilelerinin Temel Nedeni: Ekonomik Politikalar”

Aydın, hem halk sağlığını hem de tüketici haklarını tehdit eden bu sahtekârlıkların temelinde, denetim eksikliği ve yapısal ekonomik sorunların yattığını vurguladı. Tüm bu gıda hilelerinin altında yatan temel nedenin Türkiye’nin ekonomik yapısı ve tarım politikaları olduğunu vurgulayan Aydın, “Tarım alanları azalıyor, çiftçi sayısı düşüyor, üretim azalıyor ve doğal ürünlerin fiyatı artıyor. Gıda enflasyonu Türkiye’de en yüksek enflasyon kalemlerinden biri. Çünkü yapısal sorunlar çözülemiyor, sürdürülebilir politikalar üretilemiyor” dedi.

“Denetimler Yetersiz, Cezalar Caydırıcı Değil”

Aydın, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimlerinin yetersiz kaldığını, cezaların caydırıcılıktan uzak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Yayınlanan tağşiş listelerinde yer alan firmalar, eğer yaptıkları hile insanı doğrudan öldürmemişse faaliyetlerine devam edebiliyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir baharatçı Antep’te hâlâ çalışıyor. Para cezasıyla yola devam ediliyor. Ciddi yaptırımlar uygulanmalı. Kasıtlı tağşiş yapan firmaların ticari hayatlarının bitmesi gerek. Ancak yargı bu konuda yeterince etkili değil.”

“Merdiven Altı İşletmeler 100 Bini Aşıyor”

Türkiye’de merdiven altı, yani kayıt dışı üretim yapan gıda işletmelerinin sayısının 100 bini aştığını vurgulayan Aydın, bu işletmelerin izlenemez ve denetlenemez yapıları nedeniyle büyük tehlike oluşturduğunu söyledi:

“Bu ürünler market raflarında değil, kenar köşe bakkallarda ve pazarlarda satıldığı için kontrol edilmesi neredeyse imkânsız” dedi.

“Vatandaşın Alım Gücü Düştükçe Hile Riski Artıyor”

Son olarak vatandaşların alım gücünün düşmesinin, ucuz ürünlere ilgiyi artırdığını ve bunun da gıda hilelerine artırdığını belirten Aydın, şu uyarılarda bulundu:

“Türkiye’nin yapısal ekonomik problemleri çözülmedikçe, vatandaşın alım gücü artmadıkça, bağımsız ve etkin bir yargı sistemi oluşmadıkça bu hilelerin önüne geçilemez. Merdiven altı bitmeden, caydırıcı cezalar gelmeden gıda güvenliği sağlanamaz.”

BAHRİ UÇAR

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ