Asgari Ücrete Ara Zam Neden Şarttır?

Asgari ücrete zam yapılması artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Hükümetin reva gördüğü ‘asgari ücret’ açlık sınırının altında kalıyorsa, bu artık bir yoksulluk sorunu değil, bir anayasal ihlaldir.

Av. Ömer Altundağ

Türkiye, temmuz ayına adım atarken milyonlarca çalışanın cebindeki maaş, enflasyon karşısında çoktan erimiş durumda. Asgari ücretlinin gözü kulağı hükümetin olası bir ara zam açıklamasındaydı. Ancak yapılan açıklamalarda temmuzda zam yapılmayacağı yönünde bir eğilim dikkat çekiyor. Bu muğlak ve belirsiz tavır, aslında net bir gerçeği gözden kaçırıyor: Asgari ücrete zam yapılması artık bir tercih değil, bir zorunluluktur.

Bu yalnızca bir ekonomik düzenleme değildir. Aynı zamanda anayasal bir gerekliliktir. Daha açık söyleyelim: Sosyal devlet ilkesine, insan onuruna ve yaşama hakkına dair doğrudan bir sorumluluktur.

Anayasa’nın 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin “sosyal bir hukuk devleti” olduğunu belirtir. Sosyal devlet, yalnızca bir slogan değil, devletin vatandaşına karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gereken somut bir ilkedir. Devletin, emekçisini, işsizini, yoksulunu koruması; gelir dağılımını adaletli bir şekilde düzenlemesi gerekir. Hükümetin reva gördüğü ‘asgari ücret’ açlık sınırının altında kalıyorsa, bu artık bir yoksulluk sorunu değil, bir anayasal ihlaldir.

Asgari ücret, bir yaşam standardı sağlamıyorsa, artık ortada bir ‘asgari geçim’ sağlamaktan oldukça uzak. Birçok çalışan için olsa olsa  ancak ‘asgari tahammül’ söz konusu. Mevcut asgari ücretle geçinmek değil, yalnızca hayatta kalmaya çalışmak mümkün olabilmekte. Bu da çalışanı yoksulluğa mahkûm etmektir.

Asgari ücrete zam yapılmaması, yalnızca ekonomik gerekçelerle değil, ne yazık ki ideolojik bir tercihle gerekçelendiriliyor. Emek, her kriz döneminde bedel öderken; sermayeye vergi affı, teşvik ve muafiyet kolayca sağlanıyor. Bu çifte standart, sosyal adaletin değil, sınıfsal ayrıcalıkların göstergesidir.

Biz hukukçular, yalnızca mahkeme salonlarında adalet aramayız. Anayasayı ve insan haklarını hayatın her alanında savunuruz. Bugün asgari ücrete yapılmayan her zam, milyonlarca insanın çocuklarına süt alamaması, kirasını ödeyememesi, borç içinde yaşaması anlamına geliyor. Bu bir ekonomik gösterge değil, bir yaşam hakkı sorunudur. Ve insan onurunu doğrudan ilgilendiren bir meseledir.

Bu satırlar, bu gazetede kaleme aldığım ilk köşe yazım. Sosyal adaleti savunmanın, hukukun ve insan onurunun yanında durmanın yollarından birini daha değerlendirmek adına buradayım. Bu köşede her zaman emeğin ve adaletin sesi olmaya gayret edeceğim. Gazetemize, okurlarımıza ve bu ortak vicdani arayışa hayırlı olsun.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
YAZARIN SON YAZILARI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ