Gaziantep’te zor bir whipple ameliyatı daha başarıyla tamamlandı

Prof. Dr. M. Tahir Özer ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyon, hastanın pankreas başında yer alan tümörün, bağırsaklardan karaciğere kan taşıyan ana damar Vena Portaya yapışmış olması nedeniyle olağanüstü bir risk taşıyordu.

HAYATİ DAMARI TUTAN TÜMÖR, AMELİYATI DAHA DA ZORLAŞTIRDI

Pankreasın, vücuttaki kritik organlar ve damarlarla olan yakın ilişkisi nedeniyle bu operasyon zaten başlı başına zor kabul edilirken, tümörün Vena Porta’yı sarmış olması cerrahi süreci çok daha karmaşık hale getirdi. Prof. Dr. Özer, sürece ilişkin yaptığı açıklamada, hastanın tüm tetkiklerinin titizlikle yapıldığını ve ameliyat öncesi hazırlıkların hassasiyetle yürütüldüğünü belirtti.

OPERASYON ÖNCESİ ÖZEL HAZIRLIKLAR

Radyolojik görüntüleme ve endoskopik yöntemlerle detaylı inceleme yapılan hastada, ameliyat öncesinde koledok kanalına stent takılarak bilirubin seviyeleri düşürüldü, safra yollarındaki enfeksiyon tedavi edildi ve operasyon güvenli hale getirildi. Tümörün tamamen çıkarılabilmesi için, Vena Porta’nın etkilenen kısmının da rezeksiyonla alınması ve sonrasında tamir edilmesi gerekti.

UZMAN EKİP TECRÜBESİYLE ZOR VAKAYI ÜSTLENDİ

Prof. Dr. Özer, Ankara GATA’da organ nakli ve damar cerrahisi alanlarında uzun yıllar edindiği deneyimin, bu operasyonun başarıyla tamamlanmasında büyük rol oynadığını belirtti. Ayrıca harp cerrahisi ve damar onarımı konularındaki bilgi birikimlerinin de ekibin bu zorlu vakayı üstlenme kararında etkili olduğunu söyledi.

Hastanın ameliyatı kabul etmesiyle başlayan süreçte, pankreas başı, on iki parmak bağırsağı, ince bağırsağın başlangıç bölümü, koledok kanalı, safra kesesi ve Vena Porta’nın tümörlü kısmı çıkarıldı. Mide çıkış kapakçığı (pilor) korunarak damar tamiri gerçekleştirildi; ardından pankreas ve safra yolları yeniden yapılandırıldı ve mide ile bağırsaklar arasında yeni bir geçiş yolu oluşturularak operasyon tamamlandı.

8 GÜNDE TABURCU EDİLDİ

Uzun süren ameliyatın ardından hastanın durumu komplikasyonsuz ilerledi ve ameliyat sonrası sekizinci günde taburcu edildi. Halen koruyucu ilaç tedavisi devam eden hasta, kontroller eşliğinde iyileşme sürecini sürdürüyor.

ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ VURGULANDI

Pankreas kanserinin giderek yaygınlaştığını hatırlatan Prof. Dr. M. Tahir Özer, hazımsızlık, şişkinlik, sırt ve bele vuran karın ağrıları, sarılık gibi belirtileri yaşayan kişilerin zaman kaybetmeden doktora başvurmaları gerektiğini vurguladı. Erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Özer, düzenli sağlık kontrollerinin önemine de dikkat çekti.

Ayrıca operasyonun başarısında emeği geçen Prof. Dr. İ. Tayfun Şahiner ve Doç. Dr. Mesut Gül’e teşekkür eden Özer, “Zor cerrahi süreçlerin ancak güçlü bir ekip çalışmasıyla başarıya ulaştığını bir kez daha gördük” dedi.

HABER MERKEZİ