Seçil Erzan davasında ara karar açıklandı

Yüksek kazanç vaatleriyle birçok kişiyi dolandırdığı iddiasıyla tutuklu yargılanan banka müdürü Seçil Erzan davasında ara karar açıklandı. Mahkeme, Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İstanbul’da görülen duruşmada, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi tanınmış futbolcuların da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı ileri sürülen Seçil Erzan, hâkim karşısına çıktı. Duruşmada hem Erzan hem de taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada söz alan müşteki Nuray Şengüler, gözyaşları içinde yaşadığı mağduriyeti anlattı. Şengüler, “Denizbank açıldığından beri o banka ile çalışıyorum. Seçil Erzan müdür olduğundan beri tanışıyoruz. Bankaya 10 milyon lira ve 6 bin 650 dolar verdim. Bu süreçte hasta eşimi iki yıl boyunca hastaneye götüremedim, evde gözümün önünde can verdi. Şimdi biz mi suçluyuz? İnsanların hakaretlerine maruz kalıyoruz. Çocuklarım ‘Anne sen mağdursun, korkma’ dedi. Seçil her şeyi biliyor, burada çıkıp doğruları anlatsın,” diye konuştu.

Seçil Erzan: Tahliye Edilsem Kaçmam, Kimseye Zarar Vermem

Mahkemede savunma yapan sanık Seçil Erzan, yaşadığı maddi zorlukları ve içinde bulunduğu psikolojik baskıyı anlatarak tahliyesini istedi. “Bu olaylar olduğunda 8 ay boyunca 8 bin liralık kiramı bile ödeyemedim,” diyen Erzan, “Toplamda 19 milyon dolar zarar göründüğü söyleniyor ama ben bunun 11 milyon dolarını faiz olarak ödedim, belgeli. Geri kalan ise sistemde görünmeyen kişilerde. Bu dosyada tefecilik yapanlar var. Bana ağır baskılar uyguladılar. Ben kimseyi kandırmadım, dolandırıcı değilim. Özgürlüğüm yok, ödeme gücüm yok, yaşama gücüm de kalmadı. Günde beş defa imza atayım, ama lütfen beni tahliye edin. Kaçmam, kimseye de zarar vermem,” ifadelerini kullandı.

Mahkemeden ara karar

Sanığın savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, Seçil Erzan’ın tutukluluğunun devamına hükmetti. Ayrıca dava kapsamında adı geçen Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun geçmişe dönük HTS ve baz istasyonu kayıtlarının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) istenmesine karar verildi.

Denizbank’a yazı yazılarak Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu ve Rüya Sağır’ın özlük dosyaları talep edildi. Dosyada hakkında zorla getirilme kararı bulunan ancak henüz ifadesi alınmayan tanık Umut Akgöze’nin de bir sonraki duruşmada zorla getirilmesi için işlem yapılmasına karar verildi. Mahkeme ayrıca, bazı şikayetçilerin tekrar dinlenmesi kararından vazgeçti.

Bir sonraki duruşma, eksikliklerin tamamlanması için 16 Haziran’a ertelendi.

Ne olmuştu?

Seçil Erzan’ın tutuklu olarak yargılandığı davada, “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

İddianamede, Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker’in daha sonra Erzan’a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.

Erzan’ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespiti yer aldı.

İddianamede, Erzan’ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği belirtildi.

Erzan hakkında “özel belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından toplamda 109 yıldan 358 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

HABER MERKEZİ