KESK’ten 8. Dönem TİS Öncesi Antep’te Eylem: Sefalet Sözleşmelerini Tanımayacağız

Gaziantep’te Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kamu çalışanları, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci öncesinde İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

KESK’ten 8. Dönem TİS Öncesi Antep’te Eylem: Sefalet Sözleşmelerini Tanımayacağız

Gaziantep’te Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kamu çalışanları, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci öncesinde İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

KESK üyeleri, 1 Ağustos’ta başlayacak TİS görüşmeleri öncesi Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de alanlara çıktı. Eylemde, “gerçek bir toplu sözleşme”, “grev hakkı” ve “insanca yaşam” talepleri dile getirildi.

Basın açıklamasında konuşan KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, toplu sözleşme sürecine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Parlakçı, son 14 yıldır sürdürülen toplu sözleşme düzeninde kamu emekçilerinin ve emeklilerinin sürekli kaybeden taraf olduğunu belirtti. İktidarın kamu emekçilerini temsil ettiğini iddia ettiği sendikanın “yetkili” sıfatıyla masaya oturtulmasının TİS sürecini anlamsızlaştırdığını ifade etti.

“Masada Grev Hakkı Yok, TİS Gerçek Değil”

Parlakçı, bugüne kadar yapılan 7 toplu sözleşme döneminin tamamında kamu çalışanlarının kaybettiğini vurguladı. “Gerçek bir toplu sözleşme sürecinin ön şartı grev hakkının tanınmasıdır” diyen Parlakçı, iktidar ve yandaş sendika ilişkisiyle şekillenen mevcut yapının kamu emekçilerinin haklarını savunmaktan uzak olduğunu söyledi.

“7 milyon kamu emekçisi ve emeklisi, iktidar, Hakem Kurulu ve yandaş sendikalardan oluşan bir Bermuda Şeytan Üçgeni içine sıkıştırılmıştır” diyen Parlakçı, “Bugüne kadar atılan her imza, kamu çalışanlarının yoksulluğunu derinleştirmiştir” ifadelerini kullandı.

“Kamu Emekçileri Yoksullukla, Güvencesizlikle Karşı Karşıya”

Parlakçı, kamu emekçilerinin ekonomik ve sosyal haklarında yaşanan ciddi kayıplara da dikkat çekti. Ortalama memur maaşlarının yoksulluk sınırının yarısına düştüğünü, emekli maaşlarının ise açlık sınırının altında kaldığını vurgulayan Parlakçı, sözleşmeli istihdamın yaygınlaştığını ve kadrolu alımların durma noktasına geldiğini söyledi.

Emekli maaşlarının düşüklüğü, taban aylıklara yansıtılmayan ödenekler, vergi adaletsizliği, kadın kamu emekçilerine yönelik mobbing ve ayrımcılık gibi sorunlar da dikkat çeken Parlakçı, özellikle 2008 sonrası göreve başlayan kamu çalışanlarının emeklilikte ciddi gelir kayıpları yaşayacağı vurguladı.

KESK’ten “Sefalet Sözleşmelerine Karşı Mücadele Çağrısı”

Parlakçı, “Bugün kamu emekçileri sefalet, güvencesizlik ve angarya çalışmayla karşı karşıya bırakılmıştır. Yetkili sendikaların imza attığı satış sözleşmeleriyle alın terimiz yok sayılmaktadır” dedi.

KESK olarak tüm kamu emekçilerini, emeklileri ve sendikaları birlikte mücadeleye çağıran Parlakçı, “İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam ve demokratik bir çalışma yaşamı” talebini yineledi.

Ayrıca KESK’in önümüzdeki haftadan itibaren tüm işkollarında, ilgili bakanlıkların önünde taleplerini açıklayacağı; toplu sözleşme masaları kurulacağı ve kamu emekçilerinin taleplerinin sahadan toplanarak kamuoyu ile paylaşılacağı duyuruldu.

BAHRİ UÇAR

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ