BİRTEK-SEN’den çarpıcı tekstil raporu

Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), tekstil sektörünü derinden sarsan krize ilişkin hazırladığı kapsamlı raporu kamuoyuyla paylaştı. Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Mardin, Batman, Van, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde çalışan binlerce tekstil ve hazır giyim işçisiyle yapılan görüşmelere dayanan 17 sayfalık rapor, sektördeki emek sömürüsünü ve işçilerin karşı karşıya kaldığı vahim tabloyu gözler önüne serdi.

Sendika Genel Başkanı Mehmet Türkmen, “Patronlar teşviklerle ayakta kalmaya devam ederken, krizin bütün yükü işçilerin sırtına yıkılıyor” dedi.

“Tekstil İşçileri Adeta Bir Cehennemde Çalışıyor”

BİRTEK-SEN’in sahadaki gözlemlerine dayanan raporunda, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tekstil işçilerinin düşük ücret, uzun mesai, iş güvencesizliği ve sendikal baskılar altında yaşam mücadelesi verdiği vurgulandı. Türkmen, “Tekstil ve saray-endüstri iş kolları, en düşük ücretli ve en kötü koşullarda çalışılan sektörlerin başında geliyor. İşçiler adeta bir cehennemde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Rapor, sektördeki daralmayla birlikte yüzlerce fabrikanın kapandığını, on binlerce işçinin işsiz kaldığını ortaya koyuyor. Ancak kriz ortamına rağmen patronların kamu destekleri sayesinde üretimlerini sürdürdüğüne dikkat çeken Türkmen, “Patronlar sıfıra yakın maliyetle üretim yaparken, işçiler işsizlik ve yoksullukla baş başa bırakılıyor. Üstelik bu durumu fırsata çevirip daha fazla teşvik istiyorlar” dedi.

Türkmen, işçilerin işten çıkarılmasında kullanılan “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” gerekçeli 29. Kod uygulamasının da bir hak gaspı aracı haline geldiğini söyledi:

“Kod 29, işçilerin tazminatsız işten atılmasının önünü açıyor. Bu uygulama derhal kaldırılmalı.”

Dört Maddelik Acil Çözüm Çağrısı

Sendika, krizin çözümü için dört temel talep açıkladı:

1. Tekstil sektöründe kıdem tazminatı fiilen ortadan kalkmış durumda. İşçiler ya hiç tazminat alamıyor ya da çok düşük teklifler dayatılıyor. Tazminat hakkını kabul etmeyenler “Kod” ile tazminatsız işten çıkarılıyor. Her ne gerekçeyle olursa olsun işten çıkarılan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı aynı gün ödenmeli.
2. İşsizlik fonunun büyük bölümü patronlara teşvik olarak aktarılıyor. Oysa işsiz kalan işçilerin sadece yüzde 10’u bu fondan yararlanabiliyor. Fonun amacı dışında kullanılmasına son verilmeli, geçmişte aktarılan kaynaklar patronlardan geri alınmalı ve fon sadece işsiz işçiler için kullanılmalı.
3. İş kolu barajı, yetki itirazları gibi engeller kaldırılmalı. Grev ve sendika hakkı fiilen kullanılabilir hale gelmeli.
4. Özellikle “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” anlamına gelen 29. Kod, işçilerin hak gaspında bir silaha dönüşmüş durumda. Kodlarla işten çıkarmaların önüne geçilmeli, sendikal nedenlerle işten çıkarmalar yasaklanmalı.

“İşçilerle Patronlar Aynı Gemide Değil”

Mehmet Türkmen, açıklamasının sonunda, “İşçilerle patronlar aynı gemide değil. Patronlar bu krizden nasıl kârla çıkacaklarını planlarken, işçiler açlıkla, işsizlikle ve çaresizlikle yüzleşiyor” dedi.

Sonbaharda dört temel talebi içeren geniş kapsamlı bir kampanya başlatacaklarını duyuran Türkmen, bu talepleri hem Meclis’te hem de kamuoyunda daha görünür hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

HABER MERKEZİ