Melih Meriç’ten SGK’nın Fizik Tedavi Kotasına Tepki: 30 Seans Sınırı İnsan Onuruna Aykırı

Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yer alan “Bir hasta için bir yıl içinde aynı bölgeden en fazla 30 seans fizik tedavi karşılanır” maddesinin, kronik rahatsızlığı olan ve ameliyat sonrası yoğun fizik tedaviye ihtiyaç duyan hastaların “tedavi hakkını fiilen ortadan kaldırdığını” vurgulayan Meriç, “Devlet, seansı değil insanı dikkate almalıdır” dedi.

“Omzunda platin olan hastaya ‘Hakkın bitti’ denilemez”

Uzun süreli tedavi süreçlerinde hastaların büyük bir çıkmazla karşı karşıya kaldığını belirten Meriç, şunları söyledi:

“Omzunda platin, dizinde çivi olan bir vatandaşa ‘30 seans hakkın doldu’ demek insan onuruna aykırıdır. SGK’nın sınırını aşan hastalar ya yeni yılı beklemek zorunda kalıyor ya da cebinden binlerce lira ödeyerek tedavi olmaya çalışıyor. Sağlık Bakanlığı tek bir düzenlemeyle bu mağduriyeti sona erdirebilir. Ama görüyoruz ki insan değil, istatistik önemseniyor.”

“Sağlık sisteminde değil, rakamlarda reform yapıldı”

Merih, kamu hastanelerindeki uzun randevu süreleri ve özel hastanelerdeki yüksek ücretlerin vatandaşları çaresiz bıraktığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Kamu hastanesinde randevu aylar sonrasına veriliyor. Özelde ise bir tek seans 500 ila 4 bin 500 lira arasında değişiyor. 20 seans tedavi için vatandaş 20 bin lirayı gözden çıkarmak zorunda kalıyor. Bu tablo sosyal devlet anlayışıyla değil, piyasa mantığıyla açıklanabilir. Sağlık ticaret konusu yapılamaz.”

“Tedaviye engel koymak, vicdana engel koymaktır”

Kota uygulamasının özellikle kronik hastalar ve ameliyat sonrası rehabilitasyon süreçlerinde ciddi mağduriyetlere yol açtığının altını çizen Meriç, SGK’ya açık çağrı yaptı:

“Bir hasta 30 seansta iyileşiyorsa ne mutlu. Ama 40. seansta ayağa kalkabilecekse devletin görevi o eli tutmaktır. Bu ülkede tedaviye erişim paraya değil ihtiyaca göre olmalıdır.”

“Sağlıkta kota değil, adalet gereklidir”

İktidarın sağlık politikalarını eleştiren Meriç, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“AKP yıllardır rakamlarla oynuyor; enflasyonda, maaşta, şimdi de hastanın tedavi seansında. Devletin görevi bütçeyi dengelemek değil, insanı korumaktır. Bir ülkede tedavi değil cüzdan konuşuyorsa, orada sağlık değil piyasa vardır. Sağlıkta kota değil, vicdan ve adalet gereklidir.”
HABER MERKEZİ